TÜRKİYE CANIM FEDA

TÜRKİYE CANIM FEDA
   
  TOMARZA
  Gülveren Köyü
 

Gülveren, Tomarza

Gülveren, Türkiye
Kayseri

Kayseri
Bilgiler
Nüfus 290 (2000)
Koordinatlar  
Posta Kodu 38960
Alan Kodu 0352
Yönetim
Coğrafi Bölge İç Anadolu Bölgesi
İl Kayseri
İlçe Tomarza
Köy Muhtarı Mehmet Öksüztepe

Gülveren, Kayseri ilinin Tomarza ilçesine bağlı bir köydür.


 

Konu başlıkları

  • 1 Tarihi
  • 2 Kültür
  • 3 Coğrafya
  • 4 İklim
  • 5 Nüfus
  • 6 Ekonomi
  • 7 Muhtarlık
  • 8 Altyapı bilgileri
  • 9 Dış bağlantılar

Tarihi

Anadolu da Selçuklu Devleti nin parçalanma döneminde Horasan dan Selçuklular için mücadele vermiş, komutanlıklarını yapıp yararlıklar göstermiş Türkmen Beyleri Suriye, Halep, Şam taraflarından bugünkü Türkiye'ye geçiş yapmaya başladılar. 1300 lerin başındaki bu geçiş Horasani Halil Türkmen'in yaşlılığına rastlayan bir dönemdir. Şu anki Maraş dolaylarına geldiklerinde Halil Türkmen'in oğlu Hasan Dulkadir Bey son derece güçlü, savaşçı, akıllı ve heybetli bir Bey olarak Türkmen boyları ve aşiretleri arasında dahada öne çıkar. Kendisi ailesi ve diğer Türkmen leri yanında toplayarak dahada güçlenen Hasan Dulkadir Bey Ermeni Prensini yener. Bölgede hızla güçlenen Dulkadir Bey ve ailesi 1337 yılında tam anlamı ile Beylik-Devlet olarak tarih sahnesindeki yerini alır.

Bu zamandan sonra Dulkadir Bey den ötürü Dulkadirliler Dulkadiroğulları diye anıldılar. Osmanlılar'ın da büyüme döneminde, Dulkadiroğulları askerleri ile Şehzadelere ve Sultanlara desteklerini esirgemediler. Dulkadiroğulları bilindiği gibi Oğuz Han Oğlu Günhan evladı Bayat boyundandır. Günhan ın diğer oğullarından biride Osmanlıların ait olduğu Kayı boyudur. Yani Osmanoğulları, Dulkadiroğullarının amcazadeleridir. Elbette Osmanlı'ya gelişme döneminde verilen destekler sadece amcazadeleri olmalarından değil aynı zamanda Osmanlı Padişahlarının eşlerinin ve annelerinin bir çoğunun Dulkadiroğlu Hanedanı'ndan olmasıdır. Yani Dulkadiroğulları, Osmanoğulları ile akrabalıklarını saraya kız gelin ederek ve alarak da karşılıklı olarak pekiştirmişlerdir. Osmanlıların Yükseliş dönemindeki Padişahlarının eşleri ve anneleri çoğunlukla Dulkadiroğlu kızlarıdır.

Bu sebeple Yavuz Sultan Selim'in annesi Gülbahar Ayşe Sultan'da Dedemiz Dulkadiroğlu Alaüddevle Bey'in kızıdır. Yavuz Sultan Selim Devleşen bir İmparatorlukta son kalan Dedesinin ve dayılarının Beyliğini'de noktalayarak büyümesini devam ettirmek istiyordu.

Bu yöndede yapılan büyük savaşta Yavuz un yanında yer alan Alaüddevle Bey in kardeşi Şahsuvar Bey in oğlu Ali Bey savaş öncesi bir konuşma yaparak amcasının yanındaki Dulkadir Beyleri nin ve askerlerinin önemli bir kısmının yanına geçmesini sağlamıştı. Bu savaş ile yenilen Dulkadiroğlu Alaüddevle Bey ve Beyliği üstünde Osmanlının hakimiyeti kurulmuş oluyordu.

Bu savaş ardından hayatta kalan Dulkadiroğlu Alaüddevle Bey in oğlu Şahruh Bey'in Mehmet ve Ali isimlerindeki oğlu İran tarafına doğru kaçıp Şah İsmail'e sığınmak zorunda kalır. Şah İsmail de bunlara çokca saygı gösterip kendi devletinde önemli yerlerde Sancak Beylikleri yani Han lık verir. Ama sonraları bunlar kendileri sünni olması Şah İsmail in Şii olmasından dolayı oraya ısınamayarak Kanuniye müracaat edip geri dönmek için izin alıp döneceklerdir.

Dulkadir Beyliği nin hüküm sürdüğü iller ve bölgeler Dulkadiriye (Zülkadriye) Eyaleti olarak adlandırılarak Dulkadiroğlu Şahsuvar Bey'in oğlu Osmanlı nın ve Yavuz Sultan Selim'in en sadık Paşası Ali Bey e verilir. Ali Bey Yavuz'un, Mercidabık, Ridaniye ve Mısır Seferlerinde en büyük başarıları göstermiş bir Komutanı ve Paşasıdır. Lakin Dulkadiroğlu Ali Bey bu büyük başarılarının ödülünü Yavuz vefat edip yerine oğlu Kanuni Sultan Süleyman geçtiğinde devşirme bir Paşa olan Ferhad Paşa tarafından haince mert olmayan bir şekilde pusuya düşürülüp öldürülerek ödeyecektir. Nitekim bir sefer esnasında olan Kanuni yi kışkırtıp iftira ile Yavuz'a yaklaşıp "Sultanım derler ki Dulkadir Beyi Ali Bey Maraş ve ahalisinde halka zulüm edermiş. Bir elçi heyeti gönderip yerinde olayı teftiş ettirelim" bu fitne ve yalan dolu kışkırtmadan sonra cevaz alan hain Ferhad Paşa kendi gibi tehdit edici ve kışkırtıcı bir heyeti Maraş'a yollar.

Maraş'a varan heyet Ali Bey i rencide edici sözler kullanıp provake edici tavırlara girince. O yurtların beyi olan Dulkadir Bey'i çok sinirlenip kızar ve o kişileri bizzat kendi öldürür.

Bu olay hain Hırvat devşirmesi Ferhad Paşa nın ekmeğine yağ sürer. Kanuni'ye binbir yalan söyleyerek Ali Bey i katletmek için izin alır.

Hemen Maraş'a bir yazı yazarak Şah ismail e önemli bir sefer daha yapılacağını ve kendisinin ailesi ile Tokat'a gelmesini ister. Maraş'ta kalan Dulkadir Beyleri, Ali Bey'i bu işte bir tuhaflık olduğunu hissederek uyarırlar. Ama Ali Bey "Benim Osmanlı ile alıp veremediğim nedir ki böyle dersiniz ? Onca yararlarımız olmuştur. Bişey olmaz der" Ve evlatlarının bir kısmını yanına alır Tokat a varır. Orda hain Ferhat Paşa Ali Bey'e çok büyük hürmet gösterip adına ziyafet verir ve yemek esnasında iken ansızın kendi adamlarını Ali Bey ve evlatlarına saldırdıp elleri yemekte iken kılıçtan geçirerek haince öldürtür.

Bu saatten sonra Kanuni haberi alınca çok fazla üzülür ama Ferhat Haininin oyununa gelmiştir bir kere. Ferhad Paşa'nın bir başka hainliğini de gören Kanuni onu asarak öldürtür.

Şimdi gelelim, Dulkadiroğlu Alaüddevle Bey'in oğlu Şahruh Bey'in Kanuni'den izin alıp geri dönen oğullları Mehmet Han ve Ali Mirza Bey'e.

Kanuni bu Dulkadir Beylerini Maraş'a göndermezki, yeniden güçlenip Beyliklerini güçlendirmesinler. Zaten babası Yavuz'da buna önlem olarak Dulkadir Beyleri nin bir çoğunu Maraş'tan yeni fethedilmiş olan topraklara göndermiş bir anlamda Sürgünün düğmesine basmıştır.

Dulkadiroğlu Mehmet Han ve kardeşi Ali Mirza Bey başka yerlerde değerlendirilecek ve yerleştirilecektir.

Erzurum ve Çevre bölgeleri (İlleri) kapsayan bir Beylerbeylik oluşturularak ilk Beylerbeyi Dulkadiroğlu Mehmed Han atanır. Kardeşi Ali Mirza Bey'de Pasinler ve Avnik Sancak Beyi olarak görevlendirilir. Mehmet Han daha sonra Şah İsmail'in tehdit edici akınlarından ve fitnesinden dolayı Niğbolu Sancak Beyi olarak görev verilip sorun olmadan çözülür. Dulkadiroğlu Ali Mirza Bey'in evlatlarından Karahan Bey'de Köstendil Sancak Beyi olur. Karahan Bey'in oğu Cafer Bey'de Çorum Sancak Beyi olur.

İşte bu Cafer Bey farklı Sancaklarda Sancak Beyliği yaptıktan sonra yaşlılığında emekli olunca Kayseri'de Sancak Beyi olarak görev yapan oğlu DULKADİROĞLU DAVUT BEY'in yanına Kayseri'ye gelir. Yıl 1591-1592 bundan bir kaç yıl sonrada. Oğlu Davut Bey'in yanında 1600 e doğru vefat eder.

Maraş'a bir daha dönemeyen ve Osmanlı'nın Beylerbeyilik ve Sancak Beyliği gibi önemli görevler vererek Maraş'tan uzaklaştırmak adına sürgünlerine maruz kalan diğer Beyler gibi Cafer Bey'de babası ve büyük dedeleri gibi Maraş dışında vefat eder.

Ve oğlu Davut Bey'de Kayseri Sancak Beyliği görevini tamamladıktan sonra kendisine HAS olarak verilen bu günkü Tomarza, Bünyan, Pınarbaşı'nı içine alan bölge olan Zamantı Bölgesine gelir. Bir müddet burda beğeneceği yer bakar. Sonra yine düşünüp Maraş'a dönmek en azından kendisi Maraş'ta yaşayıp orda vefat etmek ister. Maraş'a ailesi ile gider, ama o zamanki Maraş ve Saray yönetimi önceki dedeleri gibi oraya yerleşmesini kuvvetlenirler diye istemez. Çünkü Osmanlı Dulkadiroğlu Hanedanı Beyleri'ni başka yerlere iskan ederken Maraş'ta da elbette aileden kalan Beyler olmuştu.

Dulkadiroğlu Davut Bey mecbur kalarak kendisine HAS olarak verilen Zamantı daki hisselerinin olduğu bölgeye döner. Bir kaç yere ailesi ve yanındaki işçi aileler ile konar en son bugün Tomarza İlçesine bağlı olan eski adı Güllü Viran yeni adı Gülveren olan Köyü nü beğenir ve buraya yerleşir. Bu bölge Zamantı Bölgesi Maraş'a yakındır en azından hasretini bu şekilde giderecektir. Dulkadiroğlu Davut Bey'in oğullarıda Osmanlı Sarayınca Dulkadiroğlu Hanedanından olmaları sebebi ile Zamantı Alaybeyi ünvanları ile görevlendirilirler ve babadan oğula bu görev Cumhuriyete yakın zamana kadar sürer.

Diğer illere gönderilmiş olan Dulkadiroğlu Hanedanı ile de yakın akrabalıkları bulunmaktadır. Hatta hem Kırşehir Dulkadirli de yaşayan Dulkadiroğulları hemde Kayseri Tomarza Gülveren'de yaşayan Dulkadiroğulları aile içindeki bilgilere göre kardeşlik bağları vardır ve bir taraf diğerinden ayrılarak oldukları yere yerleşmişlerdir.

Dulkadiroğlu Davut bey'in şöhretinden dolayı Tomarza'nın üç köyünde yaşayan Dulkadiroğlu ailesi Davutlu'lar olarak anılmışlardır. Ailede babadan oğula geçen Alaybeyi'lik görevi neticesinde bir kol Alaybeyler Isbaa'lar (Sipahiler) olarakta tanınmaktadır. Gülveren ana köy olmak üzere Gülveren'den Harsa (Güzelsu) ve Bel Köyü'ne Bey dedelerimiz evlatlarını yollamış ve orda yerleştirmişlerdir.

Aile içinde bulunan seceremizde soyumuza bağlılığımızın bir göstergesidir.

Güçleri adaleti ve bonkörlükleri ile yüzlerce yıl yönetim gösteren dedelerimiz bugün torunları ve çevre sakinlerince hayırla yad edilmektedirler.

Yukardada belirtildiği üzere, Ailemiz Gülveren dışında iki köyü daha kurarak toplam 3 köye yerleşmişlerdir.

Bugünkü adı Güzelsu olan (Harsa) köyünde yaşayanlar DULKADİROĞLU Mükremin Bey Dedemizin torunlarıdır. DULKADİROĞLU Mükremin Bey in Babası Dulkadiroğlu Mehmet Sipahi Bey dir ve oğluna bu köyü vererek kurdurmuştur. DULKADİROĞLU Mehmet Sipahi Bey'in Gülveren de yanında kalan Bey oğlu ise DULKADİROĞLU MEMİŞ BEY DİR. MEMİŞ BEY de son derece güçlü, hayırsever, vatansever ve inançlı bir beydir.

Bir diğer köyde Bel Köyüdür ve bu köyü ilk kuranda dedelerimizden Dulkadiroğlu Abdullah Kabak Beydir. Gülveren, Güzelsu (Harsa) ve Bel olmak üzere bu üç köyde DULKADİROĞLU DAVUTOĞULLARI bulunmaktadır.

Gülveren köyümüzde DULKADİROĞLU olan bizler dışında başka kabilelerde yaşamaktadır. Bunu göstermesi açısından 1872 yılında yapılmış ve sadece aile büyüklerinin adları alınmış olan bir kaydı sizlerle paylaşıyorum.


YIL/YEAR: 1872 GÜLLÜVİRAN(GüLVEREN)KöYÜ

DULKADİROĞLU DAVUTOĞLU SİPAHİOĞLU MEHMET BEY (Askeri Ünvanlı Sipahi Beyi olduğu için..) Bektaş oğ.Ahmet İmam oğ.Abdullah Havir oğ.Hüseyin Basanlı? 0ğ.Hüseyin Kürt oğ.Mehmet Veyis oğ.Hacı Efendi Ali Baz oğ.Ali Fatiç oğ.Ahmet Çapar oğ.Hüseyin Safi oğ.Şaban Kendir oğ.Ali Cırcır oğ.Hamza Karaca oğ.Hüseyin Kara Ömer oğ Salih Avşar oğ.Mehmet Faiz oğ.Mehmet Maksut oğ.Ahmet Ali Bey oğ.Selahattin Merinli? oğ.Ali


Hane =65 Mektep =1 Ekilir arazi =4262 dönüm

Arazi Adları: Çok kabristan Kör cinlik mevki Köy önü mevki ?Senire özü Bedezgah? Öksüz tepe mevki Çordan mevki Taşlı duran mevki Aktaş mevki Kuru musluk mevki Kara viran mezrası


 

GÜLVEREN-HARSA-BEL DULKADİROĞULLARI 


 

DULKADİROĞLU HANEDANI'ndan olup 1934 de Soyadı Kanununun yürürlüğe girdiğinde Dulkadiroğlu soyadını almak istemelerine rağmen soyadını alamayan ailelerimiz bugün bir çok farklı Soyaddadır. Farklı soyadlara bölünmüş olmalarına rağmen halen hepsi çok yakın olarak birbirlerine bağlıdırlar.

DULKADİROĞLU olup değişmiş soyadlara örnek vermek gerekirse;

Sarıçiçek, Çambudak, Akçiçek, Özhan, Ertuğrul, Aktaş, Yıldız, Tırpan, Kaya, Bulgurcu,Yılmaz, Yıldırım, Şahin, Turan, Kabak, Şahan, Erciyes, Sipahi, Akbayır vs. gibidir.

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.


 


GÜLBABA TÜRBESİ


Gülveren Köyümüzde Gül Baba türbesi vardır. Aslında Gül Baba adını taşıyan yurdumuzun dört bir yanında hatta Macaristan'da dahi türbeler var. Nedir Gülveren'deki Gül Baba'nın sırrı? Aslında köydeki Gül Baba türbesi çok yakın zamanlarda inşa edilmiştir. Yani türbenin tarihi bir yönü yok. Ancak, türbe yapılmazdan evvel köy sakinleri bu tepeye "Evliya" adını veriyordu. 20-25 yıl öncesine kadar köyden birileri çıkıp da bu tepeye neden evliya diyorlar, bu işin hikmeti nedir dememiş. Hatta burada bazı aileler hayvan gübresini serip kışlıklarını türbenin olduğu yerde hazırlıyorlarmış. Bir gün türbenin yakınında oturan bir kişiye bir rüya malum olmuş. Bu rüyada türbede yatan zat, malum olduğu kişiye, bu hayvan gübresinin buradan alınmasını istemiş. Köy halkına bu rüya anlatıldığında adama evliyanın yattığı yeri sormuş köylüler. Adam da eliyle koymuş gibi, işte evliya şurada yatıyor demiş. Orayı açmışlar ki, bozulmamış bir erkek cesedi var. Yanında bir başka ceset daha varmış ama onun iskelet halinde durduğunu söylüyor köylüler.

Maraş Tahrir Defterinde köyün adı Güllü Viran şeklinde geçiyor. Bugünkü Gülveren adı, bu ismin zamanla değiştirilmiş biçimi. Peki ama Güllü Baba ya da Gül Baba adı nereden geliyor? Köyden nakledilen rivayet şöyledir: Köy halkı buraya bir türbe yaptırmaya karar verdiklerinde ustalar türbede çalışmaya başlamışlar. Ustalar, zaman zaman mola verdiklerinde çay içerlermiş ve bardaklarını da türbenin içinde bırakır, bir gün sonra yeniden gelir, çalışırlarmış. Bir gün ustalar gelmişler ki türbenin içindeki bardaklar gül biçiminde kırılmış. Buna köylüler de şahit olmuşlar ve evliyanın adının Gül Baba olduğuna karar vermişler. Bazı köylüler ise, 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatına katılan bazı askerlerin Gülveren köyüne gelerek bu yatırın Kıbrıs'ta harp ederek kendilerine yardım ettiğini ve kendilerini kurtardığını ve onu orda gördüklerini ve "Baba, sen kimsin" diye sorduklarında bu zatın, Ben Gül Baba'yım, benim mezarım Tomarza'nın Gülveren köyündedir" şeklinde ifade ettiklerini söylüyorlar. Köy halkı, onun türbesini yaptırarak üzerlerine düşen görevi yerine getirmiştir.

Coğrafya

Kayseri iline 41 km, Tomarza ilçesine 15 km uzaklıktadır.

 

İklim

Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir.

Nüfus

Yıllara göre köy nüfus verileri
2007  
2000 290
1997 312

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Muhtarlık

Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:

2004 - Mehmet ÖKSÜZTEPE
1999 - Enver BULGURCU (DULKADİROĞLU)
1994 - Enver BULGURCU (DULKADİROĞLU)
1989 - Enver BULGURCU (DULKADİROĞLU)
1984 -

Altyapı bilgileri

Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi vardır. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Dış bağlantılar
 

Kayseri Haritası Tomarza'nın Belde ve Köyleri Türk Bayrağı
İl: Kayseri | İlçe: Tomarza
Beldeler:
Dadaloğlu | Emiruşağı
Köyler:
Akmezar | Alakuşak | Arslantaş | Bektaş | Bostanlık | Böke | Büyükcanlı | Culha | Cücün | Çanakpınar | Çayinli | Çukurağaç | Dağyurdu | Ekinli | Göktepe | Gülveren | Güzelce | Güzelsu | Hacıpaşa | Işıklar | İcadiye | İmamkullu | İncili | Kale | Kapukaya | Karamuklu | Karaören | Kesir | Kevenağıl | Kızılören | Kömür | Köprübaşı | Kuşcağız | Küçükcanlı | Melikviran | Pusatlı | Söğütlü | Süvegenler | Şıhbarak | Şiraz | Tahtakemer | Tatar | Toklar | Turanlı | Üçkonak | Yeşilbağ
 
  Bugün 38 ziyaretçi (63 klik) kişi burdaydı! toplist  
 

Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.


page counter
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol